Besin Alerjisi Farkındalık Haftası
10-16 mayıs tarihleri arasındaki bir diger haftamız.
Şimdilerde o kadar yaygın ki ,Kendimizden , çocuklarımızdan ,yakın çevremizden illaki tanışıklığımız,öykümüz vardır alerji çeşitleri ile.Bebeklerde çocuklarda hatta anne karnında besin alerjisi görülmektedir.Gıda alerjisi riski anne, baba ,kardeşin hayatında alerji öyküsü olan kişilerinde yüksektir..Bebeklerde besin alerjisi çoğu zaman hemen kendini gösterir.Yiyeceği ilk kez yediğin de ya da ikinci kez denemenizde alerjisi varsa bebeğin kusma,döküntü vs.. şeklinde vücudu tepki verir.Bazende kan testi ile alerji grupları tespit edilir.Tabi istisnai durumlarda söz konusudur.
Bilinçli olmak önemli olandır burada panik olmadan eyvah bu nedir ne yapıcam şimdi ya ömür boyu bu gıdaları alamazsa ? bol bol soru işaretli bir çok şey sıralanabilir .
Çocukluk çağında görülen gıda alerjileri, Amerika'da yapılan istatistiklere göre %50 oranında artış gösteriyor. Ben bile iş yerinde, apartmanda vs, süt alerjisi olan 3-5 kişi tanıyorsam, hastaneye gittiğimizde bulundugum zaman içinde gelen 30 hastanın 15 nin gıda alerjisi şikayeti ile geldiğini görüyorsam Türkiye'de de alerjinin oldukça yaygın olduğunu varsayabiliriz.
Diyelimki başımıza geldi. ki, Evet benim yeğenimde bebeklik döneminde “süt alerjisi “vardı.ve ne yazıkki tetkiklerde süte alerjisi olduğu çıkmadı istisnai bir durumdu bizimkisi. doktorumuzun uzmanlığı doğrultusunda bilindi.Kardeşim hiç de eyvah vah vah demedi tabi ki üzüldük .ama doktorumuz o bilince varmamızı sagladıktan sonra bu alerjinin herkesde aynı olmadıgını her cocuk bu tip alerjileri geçirebileceğini bir güzel anlattı .çocukluk dönemine varmadan bile süt alerjisini atlatabileceğini bize tane tane anlattı. Kardeşimin üzerine düşün sorumluluklarını anlattı.ve nitekim aynı söylediği gibi de oldu Kardeşim süt ve süt ürünlerinden hiçbir şeyi tüketmeyerek diyetini yaptı.ve yegenim 2 -3 ay gibi çok da uzun olmayan bir sürede alerjiden kurtuldu.
işte bakın alerji değil zarar veren bilinçsizlik!Gıda alerjisinin ne demek olduğunu doktor uslubuyla anlatmayacağım elbet.
Gıda alerjisi basit olarak vücudun gıda maddesini düşman olarak algılayıp saldırıya geçmesi, ortada düşman olmayınca da kendi kendine saldırması demek. Alerjinin bilinen herhangibir tedavisi yok ve korunmanın tek yolu alerjenden uzak durmak !
Alerjen yok=Alerji yok
Artık şu cümleyi hayatımıza değiştirerek yer ettirelim “yaşamadan bilemeyiz” hayır bunun yerine “bizden uzak olanın farkında olarak yaşayalım” cümlesini kullanalım inanın içimizdeki merak duygusunu diri tutarak yaşadığımızı hissedersek az da olsa bir çok şeyden haberimiz olur bilgi sahibi oluruz .
Bakın şimdi nelerden bahsedeceğim size; Alerjik çocukların ;zaten zor bir hayatı var. Süte alerjisi olan bir çocuk hiçbir şekilde süt içemiyor, peynir, yoğurt, ayran tüketemiyor, çikolata, dondurma nedir bilmiyor. Alerji laktoz intoleransından farklı. Laktoz intoleransında belki karın ağrısı vb şikayetler rahatsız edici boyutlara ulaşabilir ama alerjen alımı sebebiyle şoka girme (anaflaksi) dediğimiz olay görülmez. Azıcıktan ne olacak alerji için geçerli bir durum değildir. Tereyağı kokusundan anaflaksi geçiren çocuklar var. Bu çocuklar hepimizinse ve besin alerjileri artış gösteriyorsa yapılması gereken şeyler belli aslında.
Her yıl mayıs ayının ıkıncı haftasında kutlanan besin alerjileri haftasında toplumda öne çıkan mesajlara değinmek istiyorum,
Herkesin kendi çocuğunda olmasa bile çevresindeki bir çocukta alerji olabileceğini düşünerek hareket etmesi gerekiyor.
Birde karşıma çıkan bir alerjiden bahsetmek istiyorum.Bugün yazımı yazmaya başlamadan önce Dünya Sağlık Örgütü’nün araştırmalarına bakmak istedim sizlere doğru bilgi aktarmam için ön araştırma ile bilgileniyorum, deneyimlerimi ve düşüncelerimi sizlerle paylaşıyorum .
SU Alerjisi!!!! evet yanlış duymadınız ne menem bir alerji türüdür. Allah kimselere yaşatmasın bakın bunun hakkında neler söyleyeceğim size ; Alexandra Allen. Amerika’nın Utah eyaletinde yaşayan , 17 yaşında gencecik bir kız .ve bildiğimiz “su”ya alerjisi var.12 yaşındayken Bir aile tatilinde havuza girdikten sonra, neredeyse kendine zarar verecek derecede kaşınırken, her yeri kabarmış ve kızarmış bir şekilde görüyorlar onu. Ailesi, Alexandra’nın havuzdaki klora alerjisi olduğunu düşünüyor ilk önce, pek önemsemiyor.hikayesini de okumak isterseniz ayrıntılı bir sekilde blog http://alexandrallen.com/ tıklayarak okuyabilirsiniz.Ben kısaca yazdıklarından bahsedeceğim ;Alexandra. Normal insanlar gibi rahatlıkla duş alamadığını, denize ya da havuza giremediğini, sulu şakalardan ortalama bir insandan daha fazla nefret ettiğini.yazıyor.“Dünyada bu hastalığa sahip tek insan olmadığımı biliyorum” diyor ,“Bunları yazıyorum çünkü benim gibi başka insanlarında olduğunu ve herkesin 14 yaşındaki bir kızın arkadaşları havuza çağırdığında gidemediği için hissettiği duyguları bilsin istiyorum” diye ekliyor.Duş almak zorunda kaldığı için yatakta kurdeşenler içinde kaşınırken hissettiklerini de yazıya döküyor Alexandra. Kendisini bitik ve kusurlu hissettiğini söylüyor.Bu yazıdan sonra bir araştırma yaptım ki hiç de küçümsenecek boyutta değil malesef :( Su alerjisi şu ana kadar dünya üzerinde 40-50 kişide görülen bir alerji imiş. Ölümcül olmayan ama tam bir tedavisi de olmayan bir alerji türü. Önlem alamıyorsunuz ama şiddetli hissedilen zamanlarda geçici de olsa faydası olan ilaçlar var. En önemlisi su içmekle ilgili -iyi ki- bir dahiliyeti yok. Başka bir ifadeyle, suya alerjisi olan insanlar su içmekten etkilenmiyor.
çok ilginç ama var böyle alerji geçiren kişiler …
Yetişkinler olarak yapabileceğiniz şeyler var.
Hiçbir çocuğa yiyecek, içecek teklif etmeyin. Özellikle de bu çocuk henüz konuşamıyor, kendini ifade edemiyorsa.
Evinize alerjik bir bebek geliyorsa ona göre davranın.
Alerjik bebek sahibi ailelerle arkadaş kalmak istiyorsanız çocuğun neye alerjisi var öğrenin, ısrarlar aynı yemekleri teklif edip, ay hep unutuyorum demeyin. Çocuğunu kızarmış suratı ile kusarken görmüş hiçbir anne o manzarayı unutmaz.
Parklarda bahçelerde çocuğunuzun tükettiği gıda maddelerini çöpe atın! Çocuklarınıza da bu alışkanlığı kazandırın.
karıştırmamaya özen gösterin. Örneğin gittiğiniz açık büfe bir restoranda peynir, yoğurt aldığınız bir kaşıkla salata alırsanız, onu da salatanın içinde bırakırsanız peynir yoğurt yiyemeyenler için risk yaratmış oluyorsunuz.
Öğretmenler olarak da alerji konusunda bilinçlenmek çok önemli.
Bu çocuklar büyüyecek ve okula gidecekler.
Okullardaki tüm personelin, genel ilk yardım eğitimi ile birlikte alerji konusunda da özel eğitim alması gerekiyor.
Hatta çocuk doktorlarının da..
Malesef birçok çocuk doktoru alerji semptomlarını tanımakta çok yetersiz kalıyor. neyseki bizim doktorumuz alerji konusunda uzman ve sürekli kendini geliştiriyor.
Alerji ile Yaşam Platformu üyeleri bir araya gelerek Besin alerjisine dikkat çekmek için bir video hazırladılar izleyebilirsiniz.
son olarak bu hafta bunları yapalım yaptıralım ;
Sadece bir parmağınıza Turkuaz veya Kırmızı renk oje sürerek dikkat çekelim.
“Adopt an Allergy” adı altında, alerjik olmayan kişilere bir gün veya bir hafta boyunca seçecekleri bir gıdanın orucunu tutarak alerjik kişilerin neler yaşadıklarını anlamalarını sağlayalım.
Alerji Dernekleri için bağış toplama kampanyalarına katılarak ürün/materyal satışlarına destek verelim.
Hafta boyunca Facebook, Twitter, Instagram ve diğer sosyal medya kanallarında konu ile ilgili duyurular yaparak halkı bilgilendirelim
Farkındalık çok ama çok önemlidir.Biz içimizdeki özün farkında olmalıyız uyanmak lazım !
Alerji ile ilgili herşeyi bilen ebeveynler olmalıyız Hem kendimiz için hem çevremiz için!..
Yorum Yaz